Daha önceki serimizin
yazısında kötü ve sahtekâr müşteri profilini gerçekte
yaşanmış bir tecrübeyle anlatmıştım. Yine aynı şekilde
başımdan geçen yaşanmış bir iş tecrübesini sizlerle
paylaşacağım (bende hikaye çok :) ).
Şunu düşünebilirsiniz;
parasını ödeyen müşteri en iyi müşteri diyebilirsiniz. Bu
tespit kısmen doğrudur. Bir yazılım işi yapacaksanız elbette
işin maddi boyutuyla ilgili sözleşme, önden peşinat vs.
olaylarını yapmış olacaksınız. Bunun dışında daha iyi olan
müşteri yazacağınız yazılımda size yol gösteren, beta
testlerini ince eleyip sık dokuyan, sizinle beraber yazılımı
geliştirmenin heyecanını yaşabilen bir müşteri profilinden
bahsediyorum. Ben hayatım boyunca böyle müşteri bir kere
rastladım. Diyebilirim ki, hayatımda yaptığım en güzel yazılımı
geliştirdim. Aslına bakarsanız parasal olarak da çok cüz'i bir
ücret almıştım. Benim için para birinci planda olmadığı için
işin bana zevk veren kısmıyla ilgilenirim. Hayatım boyunca
yazılım geliştirmeyi hep hobi bakış açısıyla yaptım. Ve hala
da yeni bir iş aldığımda 18 yıl önce aldığım o çocuksu
heyecanı hep yaşarım. Çok duygusal olmamdan dolayı geliştirdiğim
yazılımlarla aramda bir bağ oluşturmasına da izin veririm (Hepsi
çocuğum gibi :) ).
Yıl 2005 in son ayları.
Yeğenim Emre Yerli birgün beni telefonla aradı. Teknik destek
hizmeti verdikleri Muradiye vakfına bağlı Aksoy Koleji Çubuk
hizmet binasında bir yazılıma ihtiyaç duyulduğunu, bir iş
görüşmesi yapmam için ricada bulundu. Tahminimce bir iki gün
sonra bizat okul binasında Nevzat Hocayla tanıştık. Kendilerinin
başta öğretmenler olmak üzere çalışan personellerinin özlük
işleri, sözleşmeleri, sigorta vs personel işlemlerini yapacak bir
yazılım gereksinimlerinin olduğunu söyledi. İşin açıkçası
bunu duyunca insan kaynakları sisteminin farklı bir şeklini
geliştireceğim fikri benim gözümü korkuttu. Çünkü kuruma özel
bir yapıdan bahsediliyor ve işin analiz ve diğer ön çalışma
aşamaları da keza ayrı bir dert. Tabi ben o güne kadar Nevzat
Hocayla tanışmadığım için bütün yükün sırtıma bineceği
endişesi ile çekimser ve kararsız bir durum sergiledim. İşi
almak istemedim ilk önce, fakat bu işin kısmende olsa hayır işi
olduğu, Muradiye vakfınında yıllarca ücretsiz öğrenci okutma
gibi vasıflarından dem vurunca artık “Nalet olsun içimdeki bu
insan sevgisine :)” diyerek işi kabul ettim. İşin çerçevesini
UML dizayn mantığıyla karaladıktan sonra ben yazılımı
geliştirme sürecine başladım. Yaklaşık 3-4 ay sonra
kullanılabilir bir yazılımı Nevzat Hocanın makinesine kurdum.
Neredeyse 2 güne bir Nevzat hoca bana programla iglili düzeltmeler
konusunda rapor gönderiyordu. Benim göremediğim ne kadar eksik
varsa noktasına ve virgülüne kadar hepsini bildirdi. Bu olay iki
ay kadar daha sürdü. Sonuçta program betadan Tam sürüme
(release) haline geçmişti. Normalde başka yazılımcı olsa iki
telefondan sonra birdaha o müşterinin telefonuna bakmazdı. Üstelik
bir de parayı aldıysa tamam. Olmaz demeyin ben öyle insanları da
çok tanıdım. Yaptığı işi parayı aldıktan sonra kendine yük
olarak gören çok insan tanıdım. Nihayetinde Nevzat Hocanın beni
çok iyi ve verimli bir şekilde yönlendirmesiyle ortaya muzzam bir
yazılım çıktı. 2006 Mayısında tam sürüm kullanmaya
başladıkları yazılımla ilgili yıl 2014 olmuş daha en ufak bir
revizyon, hata yada düzeltme talebi olmadı. Delphi ve Firebird ile geliştirildi. Ve diyebilirimki bugüne
kadar yazmış olduğum en başarılı yazılımdır okul personel
yazılımı.
Şunu da belirtmekte
fayda var; Nevzat Hoca (Nevzat Kuzucu) Aksoy kolejinin Muhasebe
işleriyle igilenen bildiğim kadarıyla lise mezunu bir kişi. Fakat
çok dikkatli ve meraklı, yaptığı işi aşk ve şevk ile yapan
bir kişi. Ama maalesef üstlerindeki amirleri ( o zamanki 2006 da)
onun kadar ileri görüşlü olmadıkları için yapılmış bu
muhteşem yazılımı diğer okulların kullanımına kabul
ettiremedi.
Demem o ki, yazılımcıya
böyle ilgili ve heyecanlı müşteri lâzımdır her zaman. Bazı
yazılımcıların bu tersine de gidebilir. Çünkü insanoğlu
yaptığı işin eksiklerinin kendisine iletilmesinden aşağılandığı
fikrine kapılabileceği için, bu müşteri profilini benim gibi
idealist yazılımcılardan başkası sevmez. Ama benim için böyle
müşterinin her zaman başımın üstünde yeri vardır. Başka bir
yazıda görüşmek üzere Hoşçakalın..
Durali Kiraz
Yazılım Geliştirici
duralikiraz.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder